"Kısmi ADR’li tanker olmaz melez araçlar yaratmayalım"

"Kısmi ADR’li tanker olmaz melez araçlar yaratmayalım"

Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, “ADR’li olunmaz ADR’li doğulur. Çok eski araçlar var. Bunların belli oranda ADR’li olması tartışılıyor. Bu bize göre sağlıklı değil, ortaya çıkan melez bir araç olur” diyor.

Türkiye’de ilk ADR’li tankeri üretmesiyle öne çıkan Otokar’ın konu akaryakıt ve tehlikeli madde taşımacılığı olunca en fazla söz hakkına sahip firmaların başında geldiğine inanıyoruz. O nedenle Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı’nın görüşlerine başvurduk. Otokar’ın tehlikeli madde ve akaryakıt taşımacılığında ciddi bir uzmanlığı bulunduğunu kaydeden Tokatlı, “ADR daha Türkiye’nin gündeminde yokken 90’lı yılların başında ADR işine el atmıştık. Türkiye’de ADR sertifikası  veren  ya da kontrol eden bir dernek yok. Özellikle uluslararası akaryakıt firmalarının dayatma ve teşvikiyle birlikte ADR yaygınlaşmaya başladı. Türkiye’deki ilk ADR’li tankeri 1999 yılında biz ürettik. Mevcut durumda ise, çok çeşitli çözümlerimiz bulunuyor. Silindirik kesit, eliptik kesit, maksi kesit olarak 3 ayrı tanker üretiyoruz. Şu andaki standart ürünümüz maksi kesit. Tankerin en önemli özelliği yerden yüksekliğidir. Maksi kesitte en uygun çözümü bulduk ve seri üretime başladık. Firmaların taleplerine göre, silindirik ve eliptik çözümlerimiz de var. Talebe uygun geliştiriyoruz” diye konuştu.

Büyük dönüşüm 2018’de başlıyor

murat-tokatli2.jpgYollarda çok eski araçların bulunduğunu belirten Murat Tokatlı, değişim için de şu ifadeleri kullandı: “ADR’li olmaz ADR’li doğulur diyoruz. İmalata baktığınızda sertifikayı verebilmeniz için imalatı yaptığınız yerin onayını almanız lazım. Çalışan kaynakçının onaylı, sertifikalı olması lazım. Kullandığınız malzemenin takip edilebilir ve sertifikalı olması lazım. Ardından imalat aşamasında bağımsız denetçiler tarafından kontrollere tabi tutulması gerekir. Dolayısıyla, ADR’li olmayan bir aracın ADR’ye dönüştürülme şansı yok. Ama bunların süreç içinde değiştirilmesi gereklidir. Bu da kolay bir iş değil. Biz de devlet nezdinde teşvikler için girişimlerde bulunuyoruz. Koç grubu için önemli olan insandır. Eski araçların değişiminin 2018 yılından sonra başlaması gerekiyor. Belli oranda kısmi ADR’li olması da tartışılıyor. Ama bize göre bu pek sağlıklı değil, melez bir araç olur.”

ATP Sertifikası vermeye yetkili tek firma Otokar

En az tehlikeli madde taşımacılığı kadar öneme sahip bir diğer konunun da ATP, (Bozulabilir gıdaların taşınmasıyla ilgili yönetmelik) olduğunun altını çizen Tokatlı,  Türkiye’de bu sertifikayı vermeye yetkili tek firmanın Otokar olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Fruehauf ile ürettiğimiz 1983 yılındaki araçlar bile ATP Konvansiyonu’na uygundu. O araçları ancak uluslararası nakliyecilere satabiliyorduk. Çünkü, Avrupa taşımalarında olmazsa olmazlardan biriydi. ATP de geçiş süreci, ADR’ye göre daha kolay. Otokar, ATP’de de öncülüğünü göstererek, test merkezimizi tip onayı verebilecek şekilde düzenledi ve onay aldık. Şu anda Türkiye’de faaliyet gösteren her marka, eskiden olduğu gibi Avrupa’ya gitmek yerine merkezimize gelip testlerini yaptırabilir. Testin ardından da sertifikalarını TSE’den alabilirler. Treyleri yurtdışına götür, getir bunlar hep masraf kalemiydi. Artık bunun için harcama yapmalarına gerek kalmadı. Merkezimiz, tamamen gizlilik prensibine göre hareket eder. İsteyen her marka gelip testini burada yaptırıp, ATP tip onay belgesini de TSE’den alabilir.”

trey03.jpg

Selçuk ONUR - LOJİSTİK EKİPMANLAR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.